Duyarli bir yürek: Sütçü Imam
--------------------------------------------------------------------------------
Yasadigimiz günlerin ne kadar sikintili oldugunun hepimiz farkindayiz. Baski ve dayatmalarin günden güne arttigini, daha bir gün isigina çiktigini görüyoruz. Ve iste tam burada biz de yüzümüzü tarihe dönüp ayakta kalmanin, tavir almanin örneklerini karistiriyoruzt. Oradan ilham alarak daha bir tutarli, daha bir kararli ve daha bir bilinçli bir sekilde ilerliyoruz.
Basörtüsü son on bes senedir gündemden düsmeyen bir mesele. Buna karsi uygulanan yasaklamalar, sarfedilen sözler ve hakaretler bize ister istemez Maras'i ve Sütçü Imam'i hatirlatiyor. Kurtulus Savasi'nda isgalci güçlere karsi yurdun her tarafinda direnise geçen müslüman Anadolu halki gerçekten de bir destan yazmistir. Dün nasil dedelerimiz isgalci batili devletlerle karsi karsiya kaldilarsa bugün de bu ülkenin asillari ve gerçek sahipleri olan bizler kökleri olmayan, disaridan gelmis, batici zihniyetin sayatmalariyla karsi karsiyayiz.
O halde Maras denildi mi hemen akla gelen o meshur Sütçü Imam hadisesi nedir ?
I. Dünya Savasi sonrasi Osmanli Devleti Batili Devletler tarafindan paylasilmis; her bir bölgeye Itilaf Devletleri çöreklenmistir. Maras ve çevresine hakim olan Fransizlar huzursuzlugun tohumlarini bir zamanlarin "millet-i sadika"si diye anilan Ermenilerle beraber atmislardir. Özellikle dogu illerinde Ermenilerin gerçeklestirdigi katliamlar hala zihinlerden silinmemistir.
Maras'ta da Fransiz birlikleri gelir gelmez kentteki Ermeni ayrilikçilarin saldirilari artmistir. Silahli kimi Ermeniler çarsida, sokaklarda dolasip kiskirtmalarda bulunmuslar. karsi gelenleri dövmüslerdir. Bu yüzden sehrin çesitli mahallerinde olaylar patlak vermistir.
Ama bu olaylarin en meshuru Sütçü Imam hadisesidir. Hadisenin kahramani çevresinde bilgisi ve ahlaki olgunluguyla taninir. Olay Uzunoluk mahallesinde bir sabah vakti patlak verir.
Birkaçc Fransiz askerini çarsida gezdirmek için Uzunoluk'a gelen iki-üç ayrilikçi Ermeni yakinlardaki bir hamamdan çikan kadinlara sarkitinlik edip, çarsaflarina el uzatiyorlar. Bunu engelemek isteyen halka da ates edip iki kisiyi yaraliyorlar. O sirada hadise yerinden geçmekte olan Sütçü Imam belinden silahi çikarip Ermenilerden birisini öldrüyor. Ve sonra da kaçip isgalcilerin eline düsmekten kurtuluyor. Bu hadise gerek Fransizlarin, gerekse Ermenilerin yogun baskilarina yol açtiysa da Maras halkinin ve Anadolu insaninin isgae ve sömürüy boyun egmeyecegini, dinine, namusuna el uzatanlara gerekli cevabi verecegini göstermistir. Nitekim bir süre sonra Fransiz isgal kkomutani sehirdeki Ermeni askerleri geri göndererek yerlerine Tunuslu müslüman asker getirtecegini açiklamak zorunda kalmistir.
Bu hadisede önemli olan halkin içerisinden herhangi birinin gerektigi zaman ne pahasina olursa olsun haksizliga karsi susmayip tavrini koymasi ve bir atesleyici rolü oynamasidir.
Sütçü Imam bizim için bir semboldür. Ve tarihimize özellikle de yakin tarihimize baktigimiz zaman byöle sembol sahsiyetleri çokça görüyoruz. Sapkayi giymeyip canini feda eden Iskilipli örnegi, sarigini çikartmayip zalimlerden hiçbir zaman eman dilemeyen Said Nursi örnegi, sakallarin kesilmesinden basörtüsünün çikarilmasindan behasedilen su günlerde ne kadar da anlamlidir. Tarihimizdeki bu ve buna benzer bir çok hadise bize haksizlik karsisinda susmamayi, tavir sahibi olmayi; din, namus, can, mal, akil gibi bes temel özgürlügü savunmaktan ödün vermemeyi ögütlüyor.
Tavizkarligin, kaçismalarin, kilif bulmalarin yayginlastigi su dönemde yüzümüzü seksen yil öncesie çevirip Sütçü Imamlarin anlamli ve yürekli çikislarini fark etmeliyiz.
Ugur Isik
Kaynak: Yürüyüs dergisi, sayi 1, Aralik 1998