SECME SECİLME HAKKI OLAN ÖZGÜRCE TÜRKİYENİN HER KÖSESİNE GİDE BİLEN ORADA KENDİ İŞİNİ KURA BİLEN İSTEDİGİ YERDE CALISA BİLEN VE ÖZGÜRCE YASA BİLİLEN İSTEDİGİ DİLDE KONUSA BİLEN BİR TOPLUM VAR.
TÜRKİYENİN KÜRT SORUNU DİYE BİR SORUNU VARMI ARKADASLAR.TÜRKİYE CUMHURİYETİ NİN BENCE TEK SONUNU BÖLÜCÜ TERÖR SORUNU VAR. SİZCE BÖYLE BİR SORUN VARMI?
Son günlerde bir Kürtçedir aldı başını gidiyor.
ABD ve AB dayatıyor, Başbakan Recep Tayyip ilan ediyor.
TRT ( şeş) adı altında Kürtçe yayına başlıyor.
Başbakan sıfatıyla Recep Tayyip, TRT ( şeş ) kanalından dağdaki eşkıya ya selam gönderiyor.
Yandaş medya manşeti atıyor:
[b]“ TRT ŞEŞ yayına başladı PKK eylemi durdu(!)”
Allah Allah..
İnansak mı acaba?
Baksanıza, Genelkurmay Başkanlığı da TRT Şeş’in yayınını “kültürel açılım” olarak yorumladı.
Cumhuriyet tarihinde ilk defa Kürtçe, Türkçenin yanında “ikinci resmi dil” olarak konuşulmaya başlandı.
Peki Anayasa?
Haa, Anayasa’ya göre Kürtçe yasak.
Peki, yasağı takan, dinleyen ve saygı gösteren var mı?
Var mı?
?
Anayasa’yı takmayan, dinlemeyen ve saygı göstermeyen boğazı kravatlı resmi PKK’lı biri daha var. TBMM çatısı altında Kürtçe konuşma yapıyor.
Hiç merak ettiniz mi acaba, konuşulan bu Kürtçeyi kimler anlıyor?
Anlayan olmadığı için işte, DTP’liler ve PKK’lılar TRT Şeş’i istemiyor.
…
Kürtlerin anlaşamadıkları için istemedikleri Kürtçeyi, Başbakan Recep Tayyip neden istiyor? ABD ve AB, “Kürtçeyi resmileştir” diyerek Başbakan Recep Tayyip’i neden baskı altında tutuyor?
Her yazımda olduğu gibi, Kürtçe diye bir dilin olmadığını, uydurma ve uydurukça olduğunu belgesi ile açıklayacak ve ispat edeceğim.
Ve Önce Genelkurmay Başkanlığına, sonra da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a hitaben soracağım: “ Her şeyi bildiğiniz halde Kürtçenin uydurma bir dil olduğu hususunu belgeleyen bu bilgilerden gerçekten haberiniz yok muydu?
Çok gizli bir belge değil bu.. Ulaşılması da zor değil..
Hala “Ulaşamadık, bulamadık(!)… diyorsanız, işte o belge..
KÜRT’LER DE TÜRK IRKININ BİR KOLUDUR. “KÜÇÜK “KARDEŞİDİR.” ANCAK, İÇLERİNDE ERMENİ IRKIYLA “KARIŞAN” BİR KOL VARDIR. ASİMİLE OLMUŞTUR. BU KOL ESASEN KÜRT DEĞİLDİR. ÖZÜ SOYU ERMENİDİR. KÜRTLERİN ARASINDA YAŞADIĞI İÇİN ZAMAN İÇİNDE “ASİ”MİLE OLMUŞ VE BİR DAHA DA ERMENİSTAN’A DÖNMEMİŞTİR. BİRBİRLERİNDEN KIZ ALIP VERİP, GÜNÜMÜZE KÜRT OLARAK GELMİŞLERDİR. DAMARLARINDA ERMENİ KANI VARDIR. CANİ VE KATİL OLMALARININ, KAN’A DOYMAMALARININ ÖZELLİĞİ BUDUR. TÜRKİYE’NİN GÜNEY DOĞUSUNDA SÖZDE KÜRDİSTAN DEVLETİ KURMA HAYALİ İLE TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNE SAVAŞ İLAN EDEN İŞTE BU KOLDUR. İÇİMİZDEKİ HAİN KOL, BU KOLDUR. ERMENİSTAN VE TÜRK DÜŞMANI EMPERYALİST ÖTEKİ ÜLKELERLE SIKI BİR İŞBİRLİĞİ İÇİNDE OLAN BU KOL İLE DAMARLARINDA ASİL TÜRK KANI DOLAŞAN KÜRT VATANDAŞLARIMIZI AYIRT ETMEK GEREKİR. DAMARLARINDA ASİL TÜRK KANI AKMAYAN HAİNLER, BU ERMENİ ASILLI KÜRTLERE BÜYÜK SEMPATİ DUYARAK, DEVLETİ İÇERİDEN YIKMANIN HESAPLARINI YAPMAKTADIRLAR.
“Sosyolojik ve Psikolojik bakımdan bir milleti bölmenin en temel yolu, o milleti oluşturan çeşitli alt ve mahalli kültür guruplarına ayrı bir tarih yazmak ve ayrı bir dil konuşturmaktır. Osmanlı Devletinin Doğu Anadolu topraklarını önce bir Ermenistan, sonra da bir Kürdistan yaratarak denetim altına almaya çalışan Rusya, 1850’li yıllarda Erivan’da bir Kürdoloji Enstitüsü kurdu. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da görev yapan Rus General ve Dışişleri mensupları, Kürt aşiretlerinin konuştukları dilleri derlediler. O zamana kadar Ahmedi Hani tarafından Arap harfleri ile Kürtçe yazılmış “Mem u Zin” den başka basılı eseri olmayan Kürtçenin gramerini ve sözlüğünü hazırladılar. “( Dr. Ali Güler, Sorun Olan Avrupa Birliği, Berikan Yayınları-2004 Ankara, s.99)
…
Dikkat ediyor musunuz? Kürtleri ayrı bir ırk gibi göstermek isteyenlerin düştükleri duruma dikkat ediyor musunuz? Yukarıda ki ilave not bir yorum değil, belgedir. Bu belgeye göre, tarihi bile olmayan Kürtlere, Önce Rusya bir tarih yazdırıyor. Nerede yazdırıyor? Ermenistan’ın Başkenti Erivan’da kurulan “uyduruk” bir KÜRDOLOJİ ENSTİTÜSÜ’NDE.. Maksat ne? Türkçe konuşan Kürt’lere ayrı bir dil konuşturmak. Yani Kürtleri bölmek.. Kürtlere Türkçe dışında ayrı bir dil konuşturmak isteyenlerin düştüğü şu acizliğe ve sahtekârlığa bir bakın… Uyduruk bir Kürtçenin sözlüğü ilk defa ARAPÇA olarak yazılıyor. Ve Arapça yazılan sözlük ile Kürtçe öğreniliyor. Nasıl öğreniliyorsa?
Buraya kadar okuduklarınıza şaşırdınız değil mi? Ama aşağıda okuyacak olduklarınıza daha da şaşıracaksınız.. Lütfen biraz daha dikkatlice okuyun.. Bu kitabın yazarı bu satırları, ayrı bir Kimlik altında kendilerine devlet kurduracaklarını vaat edenlere inananların okumasını daha çok istiyor. Etle tırnak gibi, Türk Milletinin bir parçası, bir uzvu olan Kürtlerin nasıl aldatılarak kullanıldıklarının belgesidir bu. İşte aldatılarak EMPERYALİSTLERİN MAŞASI durumuna getirilen Kürt kardeşlerimizin acı ama vahim durumunun belgesi:
….Aynı Enstitülüde iki Rus Bilim adamı Basil, Nikitin ve Wiladimir Mimorsky, KÜRTLERE TÜRKLERDEN AYRI BİR TARİH YAZDILAR. (Kürdistan hayali peşinde koşan ve Türkiye’ye ihanet eden hainlerin Tarih kitabı işte bu uyduruk tarih kitabıdır) Bugün PKK ve yandaşı kuruluşlarca çıkarılan bütün kitaplardaki “KÜRTLERİN MEZOPOTAMYA ASILLI “AYRI” BİR HALK OLDUĞU” şeklindeki bilimsel olmayan çarpık tarih tezi işte bunların ortaya koydukları tarih tezidir. Bu çalışmaları özellikle 1917’den sonra İngiltere başta olmak üzere Avrupalı devletler ve Amerika’nın devralıp yürüttüğü bilinmektedir..
.. Bugün Anadolu’da yaşayan Kürt aşiretleri Kırmançça ve Zazaca olarak adlandırılan iki yerel lehçeyi konuşmaktadır. Kuzey Irak’ta ki Kürtler ise, Badinami, Sorani ve Gorani ismi taşıyan yerel lehçeleri konuşmaktadırlar. Konuşulan dil açısından fiili durum şudur: Kuzey Irak’ta Kürtçe konuşan insan, Türkiye’de Kürtçe konuşan bir insanla anlaşamamaktadır. Türkiye’de Zazaca konuşan bir insan, Kurmançça konuşan bir insanla anlaşamamaktadır. Bu durum Kurmançça konuşanlar içinde geçerlidir. BU İNSANLARIN (KÜRTÇE VE ZAZACA KONUŞANLARIN) KENDİ ARALARINDA “ANLAŞMA” DİLİ TÜRKÇE’DİR. Bu sebeple PKK’nın bütün yazışmaları, Kongre metinleri, telsiz konuşmalarının tamamı TÜRKÇE’dir. ABDULLAH ÖCALAN’IN örgüte yeni katılan teröristlere Bekaa’da yaptırdığı YEMİN metni dahi TÜRKÇE’dir..” ( Dr. Ali Güler, Sorun Olan Avrupa Birliği, Berikan Yayınları-2004 Ankara, s.99-100)
Her şey bu kadar açık ve net.. Rusya tarafından Ermenistan’ın başkenti Erivan’da icat edilen Kürtçülük, daha sonra batının azılı emperyalistleri olan İngiltere, Fransa, Almanya ve Amerika’nın “kapması” ile bugünkü duruma geliyor. Aslı ARAPÇA olan uyduruk bir Kürtçe, aralarında ki dil birliğini sağlayamazken, 1850’lerde Erivan’da Rusların yazdığı tarih nasıl olur da Türk tarihi kadar eski olabilir? Türk soyunun bir parçası olan Kürtlerin tarihi eskidir ama Mezopotamya asıllı bir Kürt halkının varlığı iddiaları saçma, saçma olduğu kadar da aptalcadır.
Bu konuda en çarpıcı açıklama yine Mustafa Kemal’in sözleridir. Bakalım Mustafa kemal ne diyor : “MEMLEKETİ DOĞU VE BATI DİYE İKİYE AYIRMAK DOĞRU DEĞİLDİR.. “
” VATANIMIZ, TÜRK MİLLETİ’NİN ESKİ VE YÜKSEK TARİHİ VE TOPRAKLARININ DERİNLİKLERİNDE VARLIKLARINI SÜRDÜREN ESERLERİ İLE BUGÜNKÜ YURTTUR. VATAN, HİÇ BİR KAYIT VE ŞART ALTINDA AYRILIK KABUL ETMEZ BİR BÜTÜNDÜR.”
( KALPAKLI MUCİZE isimli kitabımdan alınmıştır)